Baca gazları, içinde karbondioksit bulunan maddelerden meydana gelmektedir ve çevreyi azami ölçüde kirletmektedir. Uluslararası standart ve normlara uygun şekilde baca ölçümlerinin yapılması bu yüzdendir. Doğru yapılmış baca ölçümlerinin işletmelere en büyük katkısı, enerji verimliliği sağlamak ve yakıt tasarrufu elde etmektir. Ancak bunu elde etmek için de baca gazı ölçümlerinin doğru ve sıhhatli yapılması gerekir. Bu aşamada bacı gazının toz partikül maddelerine ayrıştırılması önem taşımaktadır.
Bacada partikül madde, yani toz ölçümü, mevcut yasal düzenlemeler çerçevesinde, işletmeler tarafından havaya yayılan, duman, is, gaz, toz, buhar ve aerosol haldeki maddeleri tespit etmek, bunları kontrol altına almak ve çevrenin kirlenmesinin önüne geçmek amacı ile yetkili laboratuvarlar tarafından yapılmaktadır.
Ulusal ve uluslararası akreditasyon kuruluşlarından aldıkları yetkiye dayanarak bu hizmetleri veren laboratuvarlar, faaliyetleri sırasında ISO 17025 standardı esaslarına uymaktadır (TS EN ISO/IEC 17025 Deney ve kalibrasyon laboratuvarlarının yeterliliği için genel şartlar). Aynı zamanda bu standart gereğince akreditasyon yetkisi almaktadır.
Son yıllarda şehirleşme ve ve sanayileşme hareketleri arttıkça bundan çevre koşulları ve insan sağlığı ciddi şekilde etkilenmektedir. Özellikle sanayi işletmeleri faaliyet alanları itibariyle havayı kirleten çok sayıda kirletici gazları atmosfere bırakmaktadır. Bu gazlardan en tehlikeli olanları karbon monoksit, karbon dioksit, kükürt dioksit, azot monoksit ve azot dioksit gazlarıdır. Bu gazları kontrol altına almak için baca ölçümleri ve analizlerinin kaliteli ve güvenli yapılması gerekmektedir.
Çevre ve Orman Bakanlığı tarafından yayınlanan Isınmadan Kaynaklanan Hava Kirliliğinin Kontrolü Yönetmeliği’nde, partikül madde konsantrasyonu, karbonmonoksit konsantrasyonu ve islilik derecesi ile ilgili sınır değerlerini açıklanmıştır. Emisyon (baca gazı) ölçümleri kapsamında yapılan bacada partikül madde ölçümleri, işletmelerin kontrol altında tutulmaları açısından önemlidir.