Doğal dengenin bozulması ve çevre problemlerinin artması, bugün dünyanın sıkıntı ile takip ettiği bir konudur. Bu problemler insanların ve hayvanların sağlıklarını tehdit eden tehlikeler yaratmaktadır. Ağır metallerin topraklardaçok yüksek miktarlarda birikmesi ile ekolojik denge bozulmakta ve insan, hayvan ve bitkilerde çeşitli sağlık sorunlarının ortaya çıkmasına neden olmaktadır.
Özellikle tarımsal üretim faaliyetlerinde toprakların kirlenmemesi ve verimsizleşmemesi ve kullanılabilirlilik özelliğinin sürekli olması için, ekilecek bitkinin seçimi, toprağın işlenmesi, sulanması ve gübrelenmesi gibi faaliyetlerin yöntemine uygun şekilde, doğru olarak yapılması gerekmektedir.
Toprak yeterli seviyede besin elementleri içermeli ve toprağın kimyasal özellikleri, ekilen bitki için uygun olmalıdır. Toprağın uygun ve verimli olduğunu tespit etmek için toprağın tuzluluk, kireç ve organik madde içeriği gibi özellikleri yanında pH değerine de bakılmaktadır. Sözü edilen bu özelliklerden biri veya birkaçı uygun olmazsa, toprak verimli olmamakta ve bitkilerin gelişimi sınırlı kalmaktadır.
Toprağın pH değeri, toprağın alkaliliğini, asitliliğini ya da nötr durumunu gösteren bir değerdir. Bu değer pH, yani potansiyel hidrojen olarak ifade edilir. Toprak çözeltisi içinde hidrojen iyon konsantrasyonu yüksek ise topraklar asidik, hidroksil iyon konsantrasyonu yüksek ise alkali (bazik) özellik gösterir. Hidrojen ve hidroksil iyon konsantrasyonları eşit ise toprak nötr özellikte demektir.
Bol yağışlı, ılıman bölgelerde topraklar daha çok asitlidir. Kurak ve yarı kurak bölgelerde ise daha çok alkali topraklar bulunur. İdeal tarım topraklarında pH sınırı 6,5 ile 6,8 arasında olması gerekir. Ülkemizdeki topraklarda bu değer genelde 7,2 ile 8,5 arasındadır.
Topraklarda pH ölçümü bu işlem için kullanılan pH metreler ile yapılmaktadır. Bu iş için üretilen cihazlar toprağa saplanarak ölçüm yapılmaktadır.
Akredite olmuş laboratuvarlarda toprak ölçümleri çerçevesinde pH ölçümleri de yapılmaktadır.