Havacılık, savunma ve otomotiv sektörlerinde üretilen makina ve donanımların şok titreşimlere karşı gösterdikleri tepkinin incelenmesi amacı ile mekanik şok testleri uygulanmaktadır. Bu sektörlerde üretilen makine ve cihazlar üzerinde gerçek şok özelliklerini en iyi şekilde simüle edebilmek için de bu makina ve ekipmanların maksimum ivmelenme değerleri, şok dalgası uzunluğu ve maksimum ivmelenmeye ulaşma zamanı gibi bir takım parametrelerin bilinmesi gerekmektedir.
Şok testlerini yapabilmek için, şok dalgalarını üretecek bir kaynak ve mekanik sistemden oluşan özel şok test sistemlerine gerek bulunmaktadır. Genelde şok testleri yapılırken uygulanan en basit yöntem drop test yöntemidir. Bu yöntemde test edilecek cihaz veya malzemeler belli bir yükseklikten bir yüzeye kontrollü bir şekilde düşürülmektedir. Bu testlerde, test yapılan kütleye uygulanan ivmeyi ölçmek amacı ile titreşim frekansı çok yüksek olan ve yüksek ivmelenme düzeylerine dayanıklı şok ivme ölçer cihazları (akselerometreler) tercih edilmektedir.
Otomotiv sektöründe uygulanan şok testlerinde ise daha çok crash test yöntemi kullanılmaktadır. Test edilecek araç belli bir hızda bir sete veya duvara çarpılarak bu test gerçekleştirilmektedir. Bu test yönteminde hem araca hem de içine yerleştirilen mankenin üzerine çok özel akselerometre cihazları yerleştirilmektedir.
Genel olarak mekanik şok testlerinde TS EN 60068-2-27 Çevre şartlarına dayanıklılık temel deney metotları - Bölüm 2: Deneyler - Deney Ea ve kılavuz: Mekanik darbe standardı esas alınmaktadır.
Spesifik test çalışmaları sırasında mevcut yasal düzenlemeler ve yerli ve yabancı birçok kuruluş tarafından yayınlanan ilgili standartlar dikkate alınmaktadır. İşletmelerin ihtiyaçları doğrultusunda kuruluşumuz spesifik testler çerçevesinde şok testleri de yapmaktadır.
Bu arada kuruluşumuz, TS EN ISO/IEC 17025 Deney ve Kalibrasyon Laboratuvarlarının Yeterliliği İçin Genel Şartlar standardına uygun olarak ÖSAS akreditasyon kuruluşundan akredite olmuştur ve bu çerçevede hizmet vermektedir.