Yerkürede oksijenden sonra en fazla bulunan element silistir. Silis, kayalarda oksit ve metallerle birleşik olarak silikat mineralleri şeklinde bulunmaktadır. İçinde silis bulunan kayalar parçalandıkça silis mineralleri doğal sulara karışır. Sanayi amaçlı kullanılan sularda silis bulunması, istenmeyen bir durumdur. Çünkü silis, özellikle yüksek basınçlı buhar türbinlerinde saf silis birikimlerine neden olmaktadır. Özellikle enerji santrallerinde silis konsantrasyonu yakından takip edilmezse, enerji santrali verimli bir şekilde çalışmaz ve kısa süreli aralıklara arıza yapmaya başlar. Bu da yüksek maliyetli onarım işlemlerine neden olur. Bu nedenle silis ölçümlerinin yapılması gerekmektedir. Suda bulunan silis miktarı son derece düşük olsa bile, silis ısınarak buhara dönüştüğünde çok kısa bir süre içinde türbinlerde birikmektedir. Bu durumda silis birikintileri türbinlerin dönmesini etkiler ve türbin kapasitesinde azalma ve verimlilik kaybı görülür. Onarım çalışmaları hem maliyetli olur hem de tesisin onarım süresince durmasına neden olur.
Ulusal veya uluslararası akreditasyon kuruluşlarından aldıkları yetkiye dayanarak test, ölçüm ve analiz hizmetleri veren laboratuvarlarda iç ortam ölçümleri çerçevesinde silis ölçümleri de yapılmaktadır. Bu testler, ölçümler ve analizler sırasında laboratuvarlar, TS EN ISO/IEC 17025 Deney ve Kalibrasyon Laboratuvarlarının Yeterliliği İçin Genel Şartlar standardı esaslarına uygun hareket etmek zorundadırlar.
Bunun yanında laboratuvarlar, mevcut yasal düzenlemelere ve yerli ve yabancı kuruluşlar tarafından yayınlanan standartlara da uygun hareket etmektedirler. Bu standartlar içinde en fazla başvurulan standartlar şunlardır:
- HSE MDHS 101 Crystalline Silica in Respirable Airborne Dusts
- NIOSH 7601, 2003 Silica, Crystalline, by Vis (Silis Silika Kristalleri)
Aynı zamanda laboratuvarlar hızlı, güvenilir ve kaliteli sonuç almak için en son teknoloji ürünü test ve ölçüm araçlarına ve deneyimli ve eğitimli bir kadroya sahip olmak zorundadır.