Asidite seviyesi, suyun bazları nötralize etme gücünün bir ölçüsüdür. Doğal sularda büyük ölçüde zayıf asitler bulunmaktadır. Bunların başında da karbonik asitler gelmektedir. Asidite seviyesini tespit etmek için yapılan analizlerde, karbonik asitin titrasyon eğrisi çıkarılmakta ve pH değeri incelenmektedir. Buna göre pH değeri 8.2 veya 8.3’den düşük olan suların asidik olduğu kabul edilmektedir. pH değeri 4.5 ile 8.3 arasında olan suların asiditesine fenol ftalein asiditesi, pH değeri 4.5’dan düşük olan suların asiditesine de metil oranj asiditesi denmektedir. Metil oranj asiditesi, mineral asitlerden kaynaklanmaktadır. Asidite parametresi daha çok, doğal suların ve atıksuların aşındırma ve tahrip etme etkilerinin tespit edilmesinde kullanılmaktadır.
Toplam asitlik seviyesi, asitliğin etkinliğine bakılmadan, yani asidin güçlü veya oluşuna bakılmadan, ayrışmış veya iyonlaşmış bütün asit moleküllerini içermektedir. Sularda doğal olarak birçok organik asit vardır.
Asidik olsun olmasın, her türlü dezenfektan da olması gereken bazı özelliker vardır. Örneğin dezenfektanların, geniş bir antimikrobial alanana sahip olması gerekir. Organik maddelerden ve diğer kimyasal maddelerden etkilenmemesi gerekir. İnsan sağlığına zarar vermemesi gerekir. Hijyen kurallarına uymak, insan sağlığı için bir zorunluluktur. Hijyen ile mikroorganizmaların çoğalmasının ve insanlara bulaşmasının önüne geçilmektedir. Ayrıca uygulanan yüzeylerde aşınma ve bozulmaya neden olmaması ve uygulanan yüzeyde kalıcı bir etki göstermesi gerekir.
Yetkili laboratuvarlarda, dezenfektanların fiziksel ve kimyasal analizleri kapsamında toplam asidite analizleri de yapılmaktadır. Bu laboratuvarlar, test, ölçüm, analiz ve değerlendirme çalışmalarında dünyaca kabul gören test yöntemlerini ve test kriterlerini kullanmakta ve yerli ve yabancı kuruluşlar tarafından çıkarılan standartları esas almaktadır.
Laboratuvarlarda gerçekleştirilen analizlerde, toplam asidite seviyesini tespit etmek için, örnek içeriğinde bulunan sülfrik asit oranı esas alınmaktadır.